SAĞLIKTA YENİ DÖNEM...
İŞTE SOSYAL GÜVENLİK'TE ARTI VE EKSİLER
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısı'nın
'eşitlik ve denge' öngörmesi genel olarak destekleniyor. Ancak çeşitli
kesimlerden hak kayıpları olacağına ilişkin de endişeler belirtiliyor.
Sendikalar ve muhalefetin tasarıya yönelik sert eleştirileri var
Sosyal Güvenlik Reformu çerçevesinde sigortalılara eşit kriterlerle emeklilik
koşulları sağlaması olumlu karşılanırken, pek çok çalışan, kazanılmış haklarını
kaybetme ve daha kötü şartlarda emekli olma kaygısı taşıyor.
Temel soru, 1 Ocak 2007'de yürürlüğe girecek yasanın çalışanlar için getirdiği
hak ve yükümlülüklerin neler olduğu. Bu konuda ciddi görüş ayrılıkları
bulunuyor.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nın çalışma hayatı ve
emeklilik sistemine getirdiği etkileri, olumlu ve olumsuz yönleriyle
değerlendiren uzmanların Milliyet'e verdiği bilgilere göre ortaya çıkan tablo
şöyle:
Part-time çalışan için prim günü artıyor
Olumlu: Düzenlemeyle yarım zamanlı/part-time ya da mevsimlik çalışanların
erken emeklilikten yararlanmak için 25 yıl çalışmış olması koşulu kaldırılıyor.
Buna göre, bu kapsamda çalışanlar çalışma süresine bakılmaksızın gerekli prim
ödeme gün sayısını ve yaş koşulunu sağladığında emekli olabilecekler.
Olumsuz: Yeni düzenlemeyle sürekli işi olmayanların emekli olabilmesi için
gereken prim ödeme gün sayısı 4 bin 500'den 5 bin 400'e yükseltiliyor. Bu
koşulu sağlayan işçiler, ancak genel yaş haddine 3 yıl ekleyerek kadınsa 61,
erkekse 63 yaşını doldurmaları koşuluyla emekli olabilecekler.
Aylık hesabında 'alt sınır' kalkıyor
Olumlu: Tasarı emeklilik koşullarını yerine getirdikten sonraki aylık
bağlama oranlarını yükseltiyor. Çalışma yılına bakılmaksızın aylık bağlama
oranlarını 2016'ya kadar yüzde 2.5, 2016'dan sonra yüzde 2 olarak uyguluyor.
Mevcut sistemde Bağ-Kur ve SSK'lıların prime esas kazançları hesaplanırken,
1999'dan önceki çalışılan sürelerin 'son 5 yıllık' ortalama aylık geliri; 1999
sonrasındaki yılların ise ortalama aylık geliri esas alınıyor. Emekli
Sandığı'nda ise, son alınan maaş dikkate alınıyor. Bu da memurların emekliliğe
kısa bir süre kala yüksek maaşlı kadrolara atanarak yüksek aylıkla emekli
olmasına olanak tanıyor. Düzenleme ile son maaşın dikkate alınması ile eşit
kriter getiriliyor. Ancak eşitliğin düşük aylık hesaplama yönünde sağlanması
eleştiriliyor.
Olumsuz: Mevcut düzenlemede alt sınır var. Emekli aylığı, çalışırken alınan
aylığın yüzde 35 altında kalamıyor. Bu yeni düzenlemede yok. Çalışanların kanun
yürülüğe girdikten sonraki dönem için hesaplanacak aylıkları alt sınırın
altında olsa bile yukarıya çekilmeyecek. Emekli aylıklarına yapılacak zamlarda
büyüme oranı etkili olmazken, TÜFE baz alınacak. İşçi ve esnaf için sigorta
primine esas kazançta üst sınır getirilirken, memurlar için bu sınır uygulanmayacak.
Ölüm aylığında SSK düzeni esas alınıyor
Olumlu:Emekli Sandığı'na tabi olanların ölümü halinde hak sahiplerine ölüm
aylığı bağlanabilmesi için, mevcut mevzuata göre 10 yıllık hizmet şartı var.
Bağ-Kur'da bu süre 5 tam yıl. SSK'da en az 5 yıldan beri sigorta ve her yıl
için ortalama 180 gün (toplam bin 800 gün) prim ödeme şartı var.
Yeni düzenlemede SSK koşulları esas alınıyor.
Olumsuz:Yürürlükteki kanuna göre iş kazası veya meslek hastalığı sonucunda
sürekli tam iş göremez duruma düşen SSK'lılara yüzde 70 oranında sürekli iş
göremezlik geliri bağlanıyor. Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç
durumda ise, bağlanan gelir yüzde 50 oranında artırılıyor. Düzenlemeye göre
başka birinin sürekli bakımına muhtaç şekilde tam iş göremez konumuna düşenlere
bağlanacak aylık oranının yüzde 100 olarak uygulanması öngörülüyor.
Örneğin esas kazancı 600 YTL olan, başka birinin sürekli bakımına muhtaç
şekilde tam iş göremez durumuna giren sigortalıya mevcut düzenlemeye göre 630
YTL, yeni düzenlemeye göre gelir bağlama oranı yüzde 100 olarak
uygulanacağından 600 YTL veriliyor.
Eşitleme, aylıkta kayıp yaratıyor
Olumlu:Emekli aylıkları halen Emekli Sandığı'nda yüzde 3, SSK ve Bağ-Kur'da
yüzde 2.6 olan 'yıllık emekli aylığı bağlama oranı' ile belirleniyor. Aylık bağlama
oranlarının farklı oluşu aynı sürede ve aynı maaşla çalışan farklı sosyal
güvenlik kurumuna tabi sigortalıların emekli aylıklarının eşit kriterle
hesaplanmamasına yol açıyor. Düzenlemeyle bu oranlar 2016'ya kadar yüzde 2.5,
2016'dan sonra yüzde 2 olmak üzere tüm çalışanlar için eşitleniyor.
Olumsuz: Aylık bağlama oranlarının eşitlenirken düşürülmesi emekli aylıklarının
da azalması anlamına geliyor. Aylıklardaki düşüşten mevcut sigortalılar da yeni
ve eski sistemde geçirdikleri süreye bağlı olarak çeşitli düzeylerde
etkileniyor.
Evlenme ve cenaze yardımı
Olumlu:Yürürlükteki yasaya göre, sigortalı ebeveynleri üzerinden bağlanan
ölüm aylığını almaktayken evlenen kız çocuklarının aylıkları kesiliyor ve
aylığının 2 yıllık tutarı evlenme ödeneği olarak peşin veriliyor. Düzenlemeyle
dul eş ve erkek çocuklarının da bu ödeneği almasına olanak tanınıyor.
Olumsuz: Yardımın kapsamı genişletilmesine karşın miktarı azaltılıyor. Hali
hazırda 2 yıllık aylıklar toplamına eşit olan ödenek, yeni düzenlemeyle
'aylığın bir yıllık tutarına' indiriliyor. Mevcut mevzuata göre, ölen
sigortalıların cenaze masrafından yararlanması için belli bir süre prim
ödenmesi şartı aranmazken, tasarıyla ölen sigortalıların hak sahiplerine cenaze
masrafı ödenmesi için en az 360 gün prim ödeme koşulu getiriliyor.
Malulen emeklilik
Olumlu:Mevcut düzenlemede çalışma gücünün üçte ikisini veya iş kazası,
meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün yüzde 66'sını kaybedenler
malullük sigortasından yararlanabiliyor. Tasarıyla bu oran yüzde 60'a
indiriliyor.
Ayrıca malulen emekli olacak ancak prim ödeme gün sayısı 9 bin günden az olan
kişilere 9 bin gün üzerinden aylık bağlama oranı hesaplanarak ödeme yapılacak.
Başka birinin sürekli bakımana muhtaç durumda malul olan sigortalı için bin 800
gün prim ödenmesi yeterli olacak.
Olumsuz: Malulen emekli olmak zorlaşacak. Mevcut düzenlemeye göre, malul
aylığı bağlanabilmesi için Emekli Sandığı'nda tam 10 yıl, Bağ-Kur'da tam 5 yıl,
SSK'da en az 5 yıl sigortalı olmak ve her yıl için en az 180 gün prim ödemiş
bulunmak veya toplam en az bin 800 gün prim ödemiş olmak şartı aranıyor.
Kanun yürürlüğe girdikten sonra malul aylığı almaya hak kazanmak SSK ve Bağ-Kur
için gerekli olan çalışma süresi artacak. Aylık almak için çalışanın en az 10
yıl sigortalı olması ve bin 800 gün prim ödemesi koşulu getirilecek.
Muhalefet: Eşitlik sağlanmıyor
Muhalefet kanadı ve sivil toplum örgütü temsilcileri, tasarıyla sigortalıların
eşit hak ve yükümlülüklere sahip olması hedefine ulaşılmadığını savunuyorlar.
Konuya ilişkin görüşler şöyle:
CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu: Yasa tüm sigortalıları sisteme
dahil etmiyor, sisteme dahil ettiği sigortalılara eşit koşullar sunmuyor.
Örneğin devlet tiyatrosu sanatçılarına ve PTT'de çalışan dağıtıcılara 5 yıl
erken emekli olma hakkı tanınırken, özel tiyatrolarda aynı işi yapan sanatçılar
ile dağıtıcılara bu olanak tanınmıyor. Bu ayrılacak sosyal devlet anlayışı ile
bağdaşmaz.
Sendikalar tepkili
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul,
TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Seren ve Türk
Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi İkinci Başkanı Metin Bakkalcı da bir
basın toplantısı düzenleyerek yasaya tepkilerini ortaya koydular.
Sağlık Sigortası Meclis'ten geçti
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı dün Meclis Genel
Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu, yasanın
çıkışını Meclis kulisinde onlarca tepsi baklava dağıttırarak kutladı ve
milletvekillerine teşekkür etti.
Yasaya yönelik protesto eylemlerine değinen Başesgioğlu, şunları söyledi:
"Yasa 2007'de yürürlüğe girecek. Bu zamana kadar gelecek makul önerileri
dikkate alırız. Alkışlaması gerekenler protesto ediyor. Kimseden takdir
beklemiyoruz ama hükümet sobanın üzerindeki sıcak kestaneyi almaya cesaret
etmiştir."
Kaynak:Gülçin Üstün/ MİLLİYET